28.12.2025 - MalatyaSiyaset.com Malatya'nın Güçlü Sesi

Milyonluk Taylar Yollarda Telef Oldu, Sorumluluk Hâlâ Net Değil

Milyonluk Taylar Yollarda Telef Oldu, Sorumluluk Hâlâ Net Değil

Sultansuyu TİGEM’de Acı Tablo: Milyonluk Taylar Yollarda Telef Oldu, Sorumluluk Hâlâ Net Değil

25 Aralık Perşembe günü saat 20.00 sularında, Malatya’nın Akçadağ İlçesi sınırları içerisinde faaliyet gösteren Sultansuyu Tarım İşletmesi Müdürlüğü (TİGEM), Türkiye hayvancılık ve yetiştiricilik tarihine kara bir not olarak düşen ciddi bir olayla gündeme geldi. İşletme bünyesinde yetiştirilen ve her biri milyonlarca lira değer biçilen yarış atları, henüz nedeni açıklanamayan bir durum sonucu ahırlardan kaçtı.

Olayın ardından işletme müdürlüğü ve Valilik koordinasyonunda oluşturulan teknik ekipler tarafından termal dron destekli arama-kurtarma çalışmaları yürütüldü. Yapılan çalışmalar neticesinde kaçan 19 attan 9’u sağ olarak yakalanabildi. Ancak tablo bununla sınırlı kalmadı.

Karayolunda Can Pazarı: Taylar Telef Oldu, Vatandaşlar Yaralandı

Kaçan atların bir kısmının karayoluna çıkması, zincirleme riskler doğuran trafik kazalarına neden oldu. Resmî bilgilere göre:

  • 6 yarış atı, karayolunda meydana gelen kazalarda telef oldu,

  • 4 at yaralı olarak yakalandı ve tedavi altına alındı,

  • Kazalara karışan 2 vatandaş hayati tehlike arz etmeyecek şekilde yaralandı ve sağlık kuruluşlarında kontrol altına alındı.

Yaralanan vatandaşlara geçmiş olsun dilekleri iletilirken, olayla ilgili inceleme ve soruşturma başlatıldığı bildirildi.

Ancak resmî bilgilendirme bu noktada sona erdi.


Asıl Tartışma Burada Başlıyor

Aradan üç gün geçmesine rağmen, kamuoyunda yankı uyandıran bu olayla ilgili TİGEM Genel Müdürlüğü’nden kapsamlı, tatmin edici ve teknik bir açıklama yapılmadı. Oysa ortada:

  • Milyonluk kamu varlığının kaybı,

  • Trafik güvenliğini tehdit eden bir zafiyet,

  • Yaralanan vatandaşlar,

  • Kurumsal denetim ve yönetim soruları
    bulunuyor.

İlk değerlendirmelere göre oluşan kamu zararının yaklaşık 100 milyon TL seviyesinde olduğu ifade edilirken, bu zararın nasıl oluştuğu, kimlerin sorumluluğunda olduğu ve hangi ihmaller zinciriyle meydana geldiği hâlâ belirsizliğini koruyor.

Kritik Sorular Yanıtsız

Kamuoyunun ve ilgili meslek çevrelerinin sorduğu temel sorular ise açık:

  • Yarış atlarının ahırlardan kaçmasına neden olan teknik veya idari zaaf nedir?

  • Ahır güvenliği, kapatma sistemleri ve gece kontrol mekanizmaları yeterli miydi?

  • Risk analizi ve kriz senaryoları neden devreye alınamadı?

  • Bu çapta bir işletmede, karayoluna yakın alanlarda önleyici fiziksel tedbirler neden yetersiz kaldı?

  • Telef olan hayvanların sigorta durumu ve kamu zararının telafisi nasıl sağlanacak?

Bu sorulara dair somut ve şeffaf bir yanıt henüz paylaşılmış değil.


Vekâleten Yönetim Detayı: Tesadüf mü, Yapısal Sorun mu?

Olayın yarattığı endişeyi artıran bir diğer unsur ise, ilgili daire başkanlığının kurum dışından ve vekâleten yürütülüyor olması. Stratejik öneme sahip, yüksek maddi değeri bulunan ve canlı varlık yönetimi gerektiren bir birimin asaleten değil, geçici bir yönetim modeliyle idare edilmesi, doğal olarak şu soruyu gündeme getiriyor:

Bu olay yalnızca talihsiz bir kaza mı, yoksa yönetimsel zafiyetlerin bir sonucu mu?

Uzmanlara göre, özellikle yarış atları gibi yüksek risk ve yüksek değer barındıran alanlarda;

  • Sürekli sahada olan,

  • Yetkisi net,

  • Kurum kültürüne hâkim,

  • Kriz anında inisiyatif alabilen
    bir yönetim yapısı hayati öneme sahip.

Vekâlet sistemiyle yürütülen idarenin, bu refleksleri zayıflatıp zayıflatmadığı ise ciddi biçimde tartışılıyor.


Sessizlik, Güveni Zedeliyor

Devlet kurumları için en büyük risk, hata yapmak değil; hata karşısında sessiz kalmaktır. Açıklama yapılmadıkça:

  • Şüphe büyüyor,

  • Güven zedeleniyor,

  • Kurumun itibarı yıpranıyor.

Oysa kamuoyunun beklentisi nettir:

  • Olay tüm yönleriyle açıklanmalı,

  • Sorumluluk zinciri açıkça ortaya konmalı,

  • İdari ve teknik ihmaller varsa gereği yapılmalı,

  • Benzer olayların tekrar yaşanmaması için somut önlemler kamuoyuyla paylaşılmalıdır.


Sonuç: Bu Sadece Bir Kaza Değil, Bir Yönetim Testidir

Sultansuyu TİGEM’de yaşananlar, yalnızca kaçan atlar ve meydana gelen kazalarla sınırlı bir olay değildir. Bu hadise; kurumsal denetim, kriz yönetimi, şeffaflık ve kamu kaynaklarının korunması açısından ciddi bir sınavdır.

Sessizlik sürdükçe, kamuoyundaki algı da netleşmektedir:
İhmal var, açıklama yok, kamu zararı ortada.

Bu nedenle TİGEM yönetiminin gecikmeksizin kapsamlı bir açıklama yapması, yalnızca bir zorunluluk değil; kamu vicdanına karşı bir sorumluluktur.

ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ

Bir Cevap Yazın