Malatya’da “Müjde” Enflasyonu: Yollar Bitmiyor, Takvimler Sürekli Güncelleniyor!
Malatya’da “Müjde” Enflasyonu: Yollar Bitmiyor, Takvimler Sürekli Güncelleniyor!
Malatya’nın kronikleşen iki dev projesi; Kuzey Çevre Yolu ve Yeni Havalimanı Terminali için bir kez daha “açılış” tarihleri verildi. Ancak yıllardır benzer cümleleri farklı isimlerden duyan Malatyalılar artık sormaya başladı: “Bu kaçıncı bahar, bu kaçıncı müjde?”
10 Yıldır Bitmeyen 15 Kilometre: Kuzey Çevre Yolu
2010’lu yılların başından beri Malatya’nın gündeminde olan, her seçim döneminde “tamamlanıyor” denilerek siyasi malzeme yapılan Kuzey Çevre Yolu, şehri oyalamaya devam ediyor.
-
Verilen Sözler vs. Gerçekler: Bugüne kadar Öznur Çalık’tan Bülent Tüfenkci’ye kadar her vekilin “bu yıl bitiyor” dediği yolun, hala 15 kilometrelik kısmının bitirilememiş olması “planlama beceriksizliği” olarak yorumlanıyor.
-
Trafik Çilesi Katlanıyor: Şehir içi trafiğini rahatlatması beklenen yol bitmediği için ağır vasıtalar hala Malatya’nın göbeğinden geçiyor, hava kirliliği ve gürültü Malatyalının kaderi olmaya devam ediyor.
-
Kavşak Müjdesi mi, Oyalama mı? İkizce ve Orduzu için verilen yeni kavşak müjdeleri, ana yolun bitişindeki gecikmeyi örtbas etmek için kullanılan “pansuman tedbirler” olarak görülüyor.
Havalimanı: “Prestij” Değil, Gecikme Sembolü
6 Şubat 2021’de büyük umutlarla temeli atılan ve “2 yılda bitecek” denilen Yeni Havalimanı Terminal Binası, aradan geçen 4 yıla rağmen hala “yüzde 80’lerde” seyrediyor.
-
Takvim Oyunu: 2023 başında açılacağı söylendi, olmadı; 2024 sonu dendi, tutmadı. Şimdi ise hedef 2026 Nisan’ına ötelendi. Malatyalılar deprem sonrası ulaşımda büyük zorluklar yaşarken, “bölgenin en prestijli havalimanı” sloganları halkın gerçeklerinden kopuk bir halkla ilişkiler çalışmasından öteye gidemiyor.
-
Komşu Şehirler Fark Atıyor: Çevre illerde benzer projeler çok daha kısa sürede tamamlanırken, Malatya’daki projelerin neden sürekli “ödenek” veya “teknik aksaklık” engeline takıldığı merak konusu.
Malatya “Müjde Yorgunu” Oldu
Vekiller değişiyor, isimler değişiyor ama Malatya’nın “yol ve terminal” çilesi bir türlü değişmiyor. Milletvekili Abdurrahman Babacan’ın son açıklamaları da, geçmişte verilen ve tutulmayan sözlerin gölgesinde kalıyor. Malatyalılar artık kağıt üzerindeki yüzde 82’lik başarı oranlarını değil, kurdele kesilmesini ve somut bir hizmet görmeyi bekliyor.
Malatya kamuoyunda oluşan “yine mi aynı müjde?” tepkisini haklı çıkaran tablo oldukça çarpıcıdır. On yılı aşkın süredir her seçim dönemi ve her bütçe görüşmesinde tazelenen bu vaatler, artık bir “açılış takvimi”nden ziyade “erteleme kronolojisi”ne dönüşmüş durumda.
İstediğiniz üzerine, verilen sözler ile gerçekleşmeyen tarihler arasındaki uçurumu gösteren o kronoloji ve bu gecikmenin Malatya halkına maliyeti:
1. Kuzey Çevre Yolu: “Bitmeyen 15 Kilometre” Kronolojisi
Bu yolun hikayesi, Malatya’nın ulaşım tarihinin en uzun “müjde” serisidir.
| Tarih | Kim Söyledi? | Verilen Söz / Hedef Tarih | Sonuç |
| Mayıs 2014 | Öznur Çalık | “İhale süreci Haziran’da başlıyor, çalışmalar bu yıl başlayacak.” | İnşaat fiilen ancak 2017’de başlayabildi. |
| Mart 2019 | Öznur Çalık | “Yol hızla ilerliyor, Malatya’da tarih yazacağız.” | Trafik hâlâ şehir merkezinde kaldı. |
| Nisan 2022 | Bülent Tüfenkci / Ö. Çalık | “Yolun 26 km’si açıldı, tamamı 2023’te hizmete girecek.” | Sadece ilk etap açıldı, geri kalan kısım beklemeye alındı. |
| Ocak 2023 | Öznur Çalık | “Yolun tamamı 2023 yılı içerisinde açılacak.” | Yıl bitti, yol bitmedi. |
| Nisan 2025 | Sami Er | “En kısa sürede hizmete açmayı planlıyoruz.” | Tarih muğlaklaştırıldı. |
| Aralık 2025 | Abdurrahman Babacan | “Kalan 15 km bu yaz (2026) bitecek.” | Sürecin 12. yılına girildi. |
2. Havalimanı Terminali: “Piste Bir Türlü İnemeyen” Vaatler
Havalimanı projesi, deprem ve ekonomik kriz bahaneleriyle sürekli ötelendi.
-
Şubat 2021: Temel atma töreninde hedef “Şubat 2023” olarak açıklandı.
-
Aralık 2022: Proje aksadı, yeni hedef “2023 sonu” denildi.
-
Aralık 2023: “İnşaat süreci 2 yıl içinde bitecek” denilerek hedef **”2025 sonu”**na çekildi.
-
Aralık 2024: “2025 sonunda kesin açılacak” açıklamaları yapıldı.
-
Aralık 2025: Babacan son noktayı koydu: “Nisan 2026 sonunda açıyoruz.” (İlk hedefin üzerinden 3 yıl geçti).
3. Gecikmenin Malatya Ekonomisine “Faturası”
Resmi verilere ve tasarruf öngörülerine göre, bu yolların ve terminalin bitmediği her yıl Malatya halkının cebinden şu bedeller çıkıyor:
Kuzey Çevre Yolu’nun “Kayıp” Kazancı
Hükümet yetkililerinin (Ulaştırma Bakanlığı ve Belediye) paylaştığı rakamlara göre yol bittiğinde yıllık 631 Milyon TL tasarruf sağlanacaktı.
-
Yakıt Kaybı: Şehir içindeki dur-kalk trafiği nedeniyle yıllık yaklaşık 350-400 Milyon TL fazladan akaryakıt tüketiliyor.
-
Zaman Kaybı: Şehir geçişi 60 dakikadan 25 dakikaya inecekti. Her gün transit geçen binlerce aracın kaybettiği toplam iş gücü ve zamanın bedeli yıllık 200 Milyon TL‘nin üzerinde.
-
Lojistik Maliyet: Malatya üzerinden geçen tırların şehir trafiğinde beklediği her dakika, bölgedeki nakliye fiyatlarına ve dolaylı olarak ürün fiyatlarına zam olarak yansıyor.
Sonuç: Yolun söz verilen 2023 yılında değil de 2026 yılında biteceği varsayılırsa; sadece 3 yıllık gecikmenin Malatya ekonomisine maliyeti (enflasyon farkı hariç) yaklaşık 1,9 Milyar TL.
Havalimanı Terminali Kaybı
-
Kapasite Daralması: Mevcut terminal 1,2 milyon yolcuda tıkanmış durumda. Malatya, potansiyelindeki 1,3 milyon ek yolcuyu (turizm ve iş dünyası) ağırlayamadığı için konaklama ve ticari gelirlerden mahrum kalıyor.
-
Uçuş Sayısı: Yeni terminal ve apron bitmediği için havayolu şirketleri ek sefer koymakta zorlanıyor, bu da bilet fiyatlarının Malatya’da çevre illere göre (Elazığ, Gaziantep) daha pahalı kalmasına neden oluyor.
Siyaseten “Oyalama” Eleştirisi
Malatya halkı için bu projeler artık birer yatırım müjdesi değil, “bir sonraki seçim müjdesi” haline gelmiştir. “Yüzde 82 tamamlandı” gibi teknik veriler, 12 yıldır bitmeyen bir yol gerçeğini perdelemektedir. Komşu iller (örneğin Gaziantep veya Sivas) benzer ulaşım yatırımlarını çok daha kısa sürelerde tamamlarken, Malatya’nın bu iki projede de “çeyrek asra” yaklaşan bir takvime mahkum edilmesi, yerel siyasetin Ankara’daki takip gücünün de sorgulanmasına neden olmaktadır.