MAGİNDER’in Planladığı Malatya Çalıştayı’na Yönelik Eleştiriler Gündemde

MAGİNDER’in Planladığı Malatya Çalıştayı’na Yönelik Eleştiriler Gündemde

Malatya Girişimci İş Adamları Derneği’nin (MAGİNDER) düzenleyeceği iddia edilen Malatya Çalıştayı, henüz tarihi ve programı netleşmemiş olmasına rağmen, sivil toplum ve siyaset arasındaki hassas dengeye ilişkin önemli bir tartışmayı alevlendirmiş durumda. Derneğin, iş dünyasının sorunlarına çözüm bulma misyonundan uzaklaşarak, başkanının siyasi hedeflerine hizmet eden bir yapıya büründüğü yönündeki eleştiriler, bu çalıştayın amacının da sorgulanmasına neden oluyor.

Sivil toplum kuruluşları, doğaları gereği toplumun genel yararını gözeterek, belirli konularda farkındalık yaratmayı ve çözüm önerileri sunmayı hedefler. Ancak MAGİNDER özelinde, dernek faaliyetlerinin, başkan Salih Karademir’in kişisel siyasi kariyerine yönelik bir basamak olarak kullanıldığı iddiaları kamuoyunda dile getiriliyor. Özellikle “adaylık gezisi” olarak nitelendirilen saha temasları, derneğin asli görevlerinden saptığı ve tarafsızlığını yitirdiği eleştirilerini beraberinde getiriyor.

Bu bağlamda düzenlenmesi planlanan çalıştayın, Malatya’nın yeniden yapılanması ve ekonomik sorunlarına gerçekçi çözümler üretmek yerine, bir gövde gösterisine dönüşme riski taşıdığı belirtiliyor. Derneğin “2,5 milyon istihdam” gibi iddialı ve gerçekçiliği sorgulanan hedefleri, bu şüpheleri daha da artırıyor.

Türkiye’de sivil toplum kuruluşlarının siyasetle ilişkisi, uzun zamandır tartışılan bir konu. Devlet destekleri ve STK yöneticilerinin siyasi kariyerleri arasındaki geçişkenlik, sivil toplumun bağımsızlığına gölge düşürebiliyor. MAGİNDER örneği de, bu genel sorunun Malatya’daki bir yansıması olarak görülüyor.

Sonuç olarak, MAGİNDER’in düzenleyeceği çalıştay, şeffaflık ve samimiyet sınavıyla karşı karşıya. Çalıştayın, Malatya’nın gerçek sorunlarına odaklanarak somut çözüm önerileri sunması ve siyasi bir propaganda aracına dönüşmemesi, hem derneğin kendi itibarı hem de sivil topluma olan güvenin tesisi açısından büyük önem taşıyor. Aksi takdirde, bu girişim, siyasetin gölgesinde kalan bir sivil toplum örgütünün, halkın beklentilerinden ne kadar uzaklaşabileceğinin bir örneği olarak hafızalarda yer edecektir.