MAGİNDER ve Sivil Toplumun Siyasallaşma Krizi:

MAGİNDER ve Sivil Toplumun Siyasallaşma Krizi: Malatya Örneği Üzerinden Bir Değerlendirme
Sivil toplum kuruluşları, demokratik toplumların sağlıklı işleyişinde kilit rol oynayan yapı taşlarıdır. Ancak son dönemde Malatya özelinde yaşanan MAGİNDER tartışmaları, STK’ların asli misyonlarından uzaklaşarak siyasi arenanın bir parçası haline gelme riskini gözler önüne seriyor. Bu durum, yalnızca yerel düzeyde değil, Türkiye’nin genelindeki sivil toplum-siyaset ilişkisine dair önemli soru işaretleri barındırıyor.
Malatya Girişimci İş Adamları Derneği (MAGİNDER) üzerinden yürüyen tartışmaların merkezinde, derneğin iş dünyasının sorunlarına çözüm üretmek yerine siyasi hedeflere hizmet ettiği iddiası yer alıyor. Bakış Açısı programında dile getirilen eleştiriler, dernek yönetiminin sahada yaptığı temasların aslında birer “adaylık gezisi” niteliği taşıdığını öne sürüyor. Bu durum, STK’ların tarafsızlık ilkesini zedeleyerek toplumsal güveni sarsma potansiyeli taşıyor.
Dernek-siyaset ilişkisinin sağlıklı sınırlarını belirlemek her zaman kolay değildir. Ancak MAGİNDER özelinde yaşananlar, bu sınırların belirsizleştiği bir tablo çiziyor. Dernek başkanının hangi partiye yakın olduğunun net olmaması ve “Anahtar Partisi’nden adaymış” gibi söylentilerin dolaşımda olması, şeffaflık eksikliğine işaret ediyor. Ayrıca, derneğin “2,5 milyon istihdam” gibi iddialı hedeflerinin gerçekçiliği de sorgulanıyor.
STK’ların siyasetle ilişkisi konusunda dünya genelinde farklı modeller mevcut. Bazı ülkelerde STK’lar aktif siyasetin içinde yer alırken, bazılarında kesin sınırlarla ayrılıyor. Türkiye’de ise bu ilişki daha karmaşık bir görünüm arz ediyor. Devlet desteklerinin dağıtımı, STK yöneticilerinin siyasi partilerde görev alması gibi uygulamalar, sivil toplumun bağımsızlığını zedeleyebiliyor.
MAGİNDER örneği, aslında Türkiye’deki sivil toplumun genel bir krizine işaret ediyor. Siyasetin gölgesinde kalan STK’lar, toplumsal sorunlara çözüm üretme kapasitelerini yitirme riskiyle karşı karşıya. Oysa gerçek anlamda güçlü bir sivil toplum, siyasetin değil halkın yanında durarak ayakta kalabilir. MAGİNDER’in bu eleştirileri dikkate alarak kendini yeniden yapılandırması, yalnızca Malatya için değil Türkiye genelinde örnek teşkil edebilecek bir dönüşüm olacaktır.