15.12.2025 - MalatyaSiyaset.com Malatya'nın Güçlü Sesi

Fendoğlu: “Devlet Bey varsa Türk de yaşar Kürt de yaşar.”

Fendoğlu: “Devlet Bey varsa Türk de yaşar Kürt de yaşar.”

Fendoğlu: “Devlet Bey varsa Türk de yaşar Kürt de yaşar.”

TBMM Genel Kurulu’nda İçişleri Bakanlığı, Jandarma Genel Komutanlığı, Sahil Güvenlik Komutanlığı, Emniyet Genel Müdürlüğü, Göç İdaresi Başkanlığı ve AFAD’ın 2026 bütçeleri görüşüldü.

MHP Grubu adına söz alan Malatya Milletvekili Mehmet Fendoğlu konuşma yaptı.

Dünya Türk Dili Ailesi Günü Kutlaması

MHP Malatkya Milletvekili Fendoğlu, “UNESCO’nun 3 Kasım 2025 tarihinde düzenlenen 43’üncü Genel Konferansı’nda alınan kararla 15 Aralığın resmen Dünya Türk Dili Ailesi Günü olarak ilan edilmesi dilimizin geleceği için atılan çok önemli bir adımdır. Bu vesileyle, Dünya Türk Dili Ailesi Günü’nü kutluyorum.”

Bütçenin Önemi

Mehmet Fendoğluı: “Bugün burada İçişleri Bakanlığı ve bağlı kuruluşları olan Jandarma Genel Komutanlığı, Sahil Güvenlik Komutanlığı, Emniyet Genel Müdürlüğü, Göç İdaresi Başkanlığı ile AFAD’ın bütçelerini görüşmek üzere toplanmış bulunuyoruz. Milliyetçi Hareket Partisi Grubu adına söz almış bulunmaktan onur duyuyor, Gazi Meclisimizi saygıyla selamlıyorum. Bugün görüştüğümüz bütçe devletin bekası ve güvenlik kurumlarımızın stratejik önemi açısından çok önemli olup devlet dediğimiz yapı sınırları, milleti, hukuku ve güvenlik kurumlarıyla bir bütündür. Gelişen tehdit çeşitliliği dikkate alındığında, terörle mücadele, sınır güvenliği, düzensiz göçle mücadele, afet yönetimi ve kamu düzeninin tesisi artık birbirinden bağımsız değil birbiriyle bütünleşik alanlardır. Bugün görüştüğümüz kurumlar, devletimizin bekasının emanet edildiği, milletimizin huzur ve güvenliğinin teminatı olan kurumlardır. Bu çerçevede, Jandarmamız kırsalda, Emniyetimiz şehirde, Sahil Güvenlik denizde, Göç İdaresi sınırlarımızda ve içeride göç yönetimde, AFAD ise milletimizin zor zamanlarında sahada millet adına nöbettedir, görevdedir, fedakârlıktadır. Bu nedenle, 2026 yılı bütçesi sadece rakamlardan ibaret değildir, vatan nöbetinin ve millet güvenliğinin bütçesidir.” şeklinde konuştu.

Terörle Mücadele

Fendoğlu; “Terörle mücadelede kararlılık ve devlet aklıyla hareket ediyoruz. Sayın Bakanım… PKK başta olmak üzere FETÖ, DEAŞ ve diğer tüm terör yapılanmaları yalnızca birer güvenlik riski değil milletimize kastetmiş küresel aparatların maşa örgütleridir. Türkiye’miz son yıllarda Hakkâri’den Hatay’a, Karadeniz’deki mağaralardan sınır ötesindeki hedeflere kadar kararlı, tavizsiz ve sonuç alıcı bir terörle mücadele yönetmektedir. Bu kapsamda, Milliyetçi Hareket Partisi olarak “Terör bitmeden mücadele bitmeyecektir.” şiarından asla taviz verilmemesi gerektiğini vurguluyoruz. Güvenlik güçlerimizin teknolojik kapasitesinin artırılmasına, İHA, SİHA entegrasyonuna, yeni nesil istihbarat yapısına ayrılan her kuruş milletimizin güvenliği için yerindedir ve gereklidir.” diye konuştu.

Düzensiz Göçle Mücadele

Mehmet Fendoğlu şu ifadeleri kullandı: “Düzensiz göçle mücadele de bir meseledir. Göç İdaresi Başkanlığının yürüttüğü görev, bugün artık sadece insani bir konu değil millî güvenliğin, sosyal dengelerin, ekonomik ve sürdürülebilirliğin merkezindedir. Türkiye; Balkan rotasını, Akdeniz geçişlerini, İran sınır hattını kontrol eden bir ülke olarak küresel göç baskısının tam da ortasındadır. Bu nedenle, Milliyetçi Hareket Partisi olarak açıkça ifade ediyoruz: Düzensiz göçle mücadelede sıfır tolerans, kaçak organizatörleriyle mücadelede hukuki, teknik ve operasyonel kapasitenin daha da artırılması şarttır. Bu bütçede geri gönderme merkezleri, sınır güvenliğinin altyapısı, veri takip sistemleri, uluslararası iş birlikleri için ayrılan kaynakları da destekliyoruz.”

 

Mehmet Fendoğlu, “Emniyet ve Jandarmamız şehirde ve kırsalda devletin güçlü elidir. Emniyet teşkilatımız şehirlerimizin huzur kapısıdır, Jandarmamız ise kırsalın, dağların, yolların gece gündüz nöbetindedir. Özellikle asayiş suçlarıyla mücadelede, narkotik operasyonlarında, organize suç örgütlerine karşı istikrarlı çalışmalarda, trafik güvenliğinde, aile içi şiddetle mücadelede gelinen nokta çok önemlidir ancak yeterli değildir; çağın kriminal yapıları gelişiyorsa devletin kapasitesi de aynı hızla gelişmelidir. Biz Milliyetçi Hareket Partisi olarak personel sayısının güçlendirilmesini, kriminal laboratuvar kapasitesinin artırılmasını, siber birimlerin modernizasyonunu, uyuşturucuyla topyekûn mücadeleyi destekliyor, polisimizin ve jandarmamızın özlük haklarının daha da iyileştirilmesi gerektiğini özellikle vurguluyoruz.” şeklinde konuştu.

Sahil Güvenlik ve AFAD

Sahil Güvenlik Komutanlığına ilişkin değerlendirmesinde ise Mehmet Fendoğlu, “”Sahil Güvenliğimiz mavi vatanın sessiz kahramanlarıdır. Türkiye, üç kıtanın kesişiminde bir deniz ülkesidir. Bu nedenle, Sahil Güvenlik Komutanlığı kaçakçılıkla mücadelede, arama kurtarma faaliyetlerinde, kara sularımızın korunmasında, mavi vatanın emniyetinde hayati bir görev yerine getirmektedir. 2026 bütçesinde deniz araçlarının yenilenmesi, radar sistemlerinin güçlendirilmesi, deniz gözetleme alanının genişletilmesi amacıyla ayrılan kaynak yerindedir ve önemlidir. Türkiye’miz deprem başta olmak üzere afet gerçeğiyle yaşayan bir ülkedir. AFAD, sadece afet sonrası değil afet öncesi hazırlığın da ana koordinatörüdür. Bu nedenle, erken uyarı sistemlerinin yaygınlaşması, arama kurtarma ekip sayılarının artırılması, lojistik depolarının güçlendirilmesi, toplumda afet farkındalığının artırılması için ayrılan yatırımlar hayati önemdedir.” ifadelerini kaydetti,

Devlet Bahçeli’nin “Terörsüz Türkiye” Vizyonu

Milletvekili Mehmet Fendoğlu şu ifadeleri kullandı:

“Milliyetçi Hareket Partisi olarak Emniyet teşkilatımızın ne siyasetin arkabahçesi ne de herhangi bir cemaatin kadro alanı olmasına izin veririz. (MHP sıralarından alkışlar) Güvenlik, yalnızca Türk milletinin emrinde olur. İçişleri Bakanlığının siyasi tartışmalardan uzak, güçlü ve teknik bir yapı olarak korunmasını istiyoruz. Buradan, şehit düşen yiğitlerimize Allah’tan rahmet, gazilerimize şükran; dağda, ovada, denizde, sınırda, depremde görev yapan tüm güvenlik güçlerimize, AFAD personelimize, kamu görevlilerimize milletimiz adına teşekkür ediyoruz. Onlar görevdeyken, bizler bu bütçeyi konuşurken milletimizin huzuru için ter döken bütün personelimizin hak ettikleri itibarı görmesi Milliyetçi Hareket Partisinin kararlılığıdır. Sonuç olarak Milliyetçi Hareket Partisinin devlet esaslı duruşuyla devletin omurgasına, milletin güvenliğine, Türkiye’nin geleceğine hizmet eden gönülden sevdalı vatan evlatlarının siyasi kurumudur. Milliyetçi Hareket Partisi olarak millî güvenliğin, kamu düzeninin, sınır bütünlüğünün, terörle mücadelenin, göç yönetiminin, afet hazırlığının güçlendirilmesine yönelik her adımı desteklemeye devam edeceğiz. Türkiye Cumhuriyeti güçlüdür, devletimiz kararlıdır. Milletimiz her zorluğu açacak iradeye sahiptir. Genel Başkanımız Sayın Devlet Bahçeli ifade ettiği terörsüz Türkiye ve millî beraberlik vizyonu sadece bir siyasi çağrı değil, devlet aklının ve tarihî tecrübenin süzgecinden geçmiş bir stratejik hedefidir çünkü terör ortadan kalktığında Türkiye’nin önündeki tüm kilitler çözülmeye başlayacaktır; ekonomik kalkınma hızlanacak, bölgesel liderlik güçlenecek, iç huzur kalıcı hâle gelecektir. Bu çerçevede Genel Başkanımızın öncülüğünde başlatılan terörsüz Türkiye hamlesi, Türkiye Büyük Millet Meclisinde kurulan komisyon çalışmalarıyla “Asırlık Birlik Sonsuz Kardeşlik” temalı yurt sathına yayılan buluşmalarla ve “Hayırlı Günler Komşum”, “Derdiniz Derdimizdir” ziyaretleriyle hem devlet politikası hem de toplumsal bir seferberlik ruhu hâline gelmiştir. Terörsüz Türkiye ve birlik ruhuyla tarihe, ecdada, şehitlere ve bayrağa sahip çıkmak, ortak geleceği kucaklamak, millî değerler etrafında birleşmek, Türkiye’nin onurunu muhafaza etmek, millî birliği, millî kimliği ve millî devleti korumak, bin yıllık kardeşliği yaşamak ve yaşatmak amacıyla terörsüz Türkiye’nin sonuna kadar müdafaasındayız. Türk-Kürt kardeştir, araya giren, bozgunculuğa heveslenen kim varsa kamburdur, kalleştir, kanser hücresidir, kahrolmaya da mahkûmdur (MHP sıralarından “Bravo” sesleri, alkışlar) Terörün her türlüsünü reddetmenin, defetmenin ve imha etmenin sonsuz kararlılığındayız. Bizler Ülkücüler, bir ülkü etrafında toplanmak için, bizlere liderlik etmiş, yol göstermiş, ömrünü Türklük ve Türkiye ülküsüne adamış liderimiz Sayın Devlet Bahçeli ve cennetmekân Başbuğ’umuz Alparslan Türkeş’in “Kürtler bizim öz kardeşimizdir; Kürt ne kadar Kürtse Türk o kadar Kürttür, Türk ne kadar Türkse Kürt de o kadar Türktür.” sözü de tam bugünler için söylenmiş tarihî tespitlerdir. Başbuğumuz Alparslan Türkeş’e ve ebediyete intikal etmiş bütün dava arkadaşlarıma Cenab-ı Allah’tan rahmetler diliyor ve tarih boyunca, Türk milletini yaşatmak uğruna hayatlarını feda eden kahraman ecdadımızı, aziz şehitlerimizi rahmet ve şükran duygularımla yad ediyorum. Bu duygu ve düşüncelerle bütçelerin, milletimize, devletimize, güvenlik güçlerimize hayırlı olmasını diliyor, yüce Meclisi saygılarımla selamlıyorum. Unutmadan, Siirt Herekol ziyaretinde tanıştığım Mamo Razi amcanın da ellerinden öpüyorum; ziyaretimizde, o, tüm kütüphanelerdeki kitapların ana fikrini tek cümleyle özetledi: “Devlet Bey varsa Türk de yaşar Kürt de yaşar.” Allah’a emanet olun, servetiniz ana baba duası olsun.”

ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ

Bir Cevap Yazın