CHP Milletvekili Veli Ağbaba’dan Sert Eleştiriler: Afet Yönetimi, Mücbir Sebep ve Artan Yaşam Maliyeti

CHP Milletvekili Veli Ağbaba’dan Sert Eleştiriler: Afet Yönetimi, Mücbir Sebep ve Artan Yaşam Maliyeti
Giriş
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Malatya Milletvekili ve TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu üyesi Veli Ağbaba, meclis kürsüsünden yaptığı konuşmada, Malatya’da yaşanan sel felaketini, deprem sonrası devam eden sorunları, 31 Mayıs’ta sona erecek mücbir sebep halinin uzatılması gerekliliğini ve artan yaşam maliyetini gündeme taşıyarak sert eleştirilerde bulundu.
Malatya’da Afet Yönetimi ve Yerel İdare Eleştirisi
Ağbaba, konuşmasına Malatya’nın son dönemde üst üste yaşadığı felaketlere dikkat çekerek başladı. 6 Şubat depremi ve 12 Nisan don felaketinin ardından 28 Mayıs’ta yaşanan sel felaketinin kentin durumunu daha da ağırlaştırdığını belirtti. Yağışların günler öncesinden Meteoroloji tarafından öngörüldüğünü vurgulayan Ağbaba, yerel yönetimleri gerekli tedbirleri almamakla suçladı: “Konteynerleri su basmış, dükkânları su basmış, evleri su basmış, araçlar suyun altında kalmış, maalesef kentte müdahale eden, tedbir alan kimse yok. Yağışın olacağı üç dört gün önceden belli. Kardeşim, tedbir alsana; sen ne işe yarıyorsun?”
Milletvekili, şehrin yeni yerleşim yerleri de dahil olmak üzere birçok bölgesinde altyapı eksiklikleri nedeniyle sel baskınları yaşandığını, Bostanbaşı, Yüzakı Bulvarı, Yeşilyurt yolu ve Tecde yolu gibi “prestijli” olarak nitelendirilen bölgelerin dahi sular altında kaldığını ifade etti. Ağbaba, yerel yönetimlerin performansını “çakıldı” olarak nitelendirirken, bu durumun bedelini Malatyalı vatandaşların ödediğini belirtti ve ekledi: “Tek yaptıkları şey, maalesef TOKİ’nin yapmış olduğu inşaatlarla övünmek.”
Mücbir Sebep Halinin Uzatılması Çağrısı
Ağbaba, Malatya, Adıyaman, Hatay, Maraş ve Gaziantep’in Nurdağı ile İslâhiye ilçelerinde depremzede esnaf için uygulanan ve 31 Mayıs’ta sona erecek olan mücbir sebep halinin derhal uzatılması gerektiğini vurguladı. 2022’de belirlenen 2,5 milyon TL ciro sınırının günümüz ekonomik koşullarında anlamını yitirdiğini belirten Ağbaba, “Hâlen 3 binin üzerinde esnafımız siftah etmeden konteyner kentlerde yaşamını sürdürmeye çalışıyor. Şimdi, siz bu mücbir sebebi de sona erdirirseniz vergisini, SSK’sini, BAĞ-KUR primlerini bu insanlar nasıl ödeyecek?” diye sordu. Deprem, don ve sel felaketlerini peş peşe yaşayan bölge esnafı için bu durumun siyasi bir konu değil, “ekmek meselesi” olduğunun altını çizdi.
Artan Yaşam Maliyeti ve Kurban Fiyatları Eleştirisi
Konuşmasının devamında yaklaşan Kurban Bayramı’na ve artan hayat pahalılığına değinen Ağbaba, bir emeklinin mevcut maaşıyla kurban almasının imkansız hale geldiğini belirtti. Diyanet İşleri Başkanlığı ve Kızılay’ın yurt içi ve yurt dışı kurban vekalet bedelleri arasındaki farka dikkat çekerek, yurt dışında yaşayan bir vatandaşın 5.400 TL öderken, yurt içindeki bir vatandaşın 13.000 TL (Diyanet) veya 13.250 TL (Kızılay) ödemek zorunda kalmasını eleştirdi. Ağbaba, “Almanya’daki asgari ücret de bizim 4 katımız. Bu memleketin fakirine, fukarasına sevap işlemeyi bile pahalı yaptınız. Avrupa’daki Müslümanlar Türkiye’deki Müslümanlardan daha ucuza kurban kesiyor; hayat pahalı, sevap bile pahalı burada,” ifadelerini kullanarak hükümetin ekonomi politikalarını ve ülkeyi yönetme biçimini eleştirdi.
Sonuç
Veli Ağbaba, konuşmasının genelinde Malatya özelinde yerel yönetimlerin ve genel olarak merkezi idarenin afet yönetimi, ekonomik politikalar ve vatandaşların temel ihtiyaçlarına yönelik duyarsızlığını sert bir dille eleştirerek, sorunlara acil çözüm bulunması ve mağduriyetlerin giderilmesi yönünde çağrıda bulundu.