CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in Malatya’da konuştu : Seni Türkiye İttifakı’yla Nasıl Yendiysek Yine Yeneceğiz, Yine Yeneceğiz!

Malatya’nın Tarihi ve Demokratik Duruşuna Vurgu

Konuşmasına Malatya halkını selamlayarak başlayan Genel Başkan Özel, kentin Türkiye’nin siyasi tarihindeki önemine dikkat çekmiştir. Malatya’nın, Cumhuriyet’in kurucularından ve ikinci Cumhurbaşkanı İsmet İnönü’nün memleketi olduğunu hatırlatan Özel, İnönü’nün “Namuslular da namussuzlar kadar cesur olmalıdır” sözünü şiar edindiklerini belirtmiştir. Özel, Malatya’nın sadece İsmet İnönü ve Turgut Özal gibi iki cumhurbaşkanı değil, aynı zamanda Recai Kutan gibi değerli siyasetçiler de yetiştirdiğini ifade ederek, kentin demokratik geleneklerine ve darbelere karşı sergilediği direnişçi ruha saygılarını sunmuştur.

Siyasi Gündem: “19 Mart Darbesi” İddiası ve Muhalefetin Direnişi

Özel, konuşmasının merkezine, “19 Mart darbe girişimi” olarak nitelendirdiği süreci yerleştirmiştir. Bu tarihin, 31 Mart yerel seçimlerinde birinci parti olan CHP’ye ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’na yönelik siyasi bir operasyonun başlangıcı olduğunu iddia etmiştir.

• Tarihsel Paralellik: Özel, Malatya’nın 75 yıl önce benzer bir müdahaleye tanıklık ettiğini vurgulamıştır. 1950 yılında seçimi kazanan CHP’li Belediye Başkanı Mahmut Muzaffer Akalın’ın, dönemin iktidarı tarafından hukuksuzca görevden alındığını ancak Malatya halkının iradesine sahip çıkarak sonraki seçimde CHP’ye daha büyük bir zafer kazandırdığını anlatmıştır. Bu olayı, “Malatya, 75 yıl önceden seçtiğine sahip çıkmanın ve darbecilerle mücadelenin en iyi örneğini Türkiye’ye göstermiştir” sözleriyle günümüzle ilişkilendirmiştir.

• İktidara Eleştiri: İktidarın, 47 yıl sonra gelen seçim yenilgisini hazmedemediğini ve yargı yoluyla siyasi rakiplerini tasfiye etmeye çalıştığını öne süren Özel, “Biz 47 yıl gösterdiğimiz sabrı 47 gün göstermeyenler, partimize ve cumhurbaşkanı adayımıza darbeye giriştiler” ifadelerini kullanmıştır.

• Demokrasi ve Özgürlük Vurgusu: Saraçhane’de gösterilen direnişe atıfta bulunan Özel, “Ümit Özdağ’a da özgürlük, Ekrem İmamoğlu’na da özgürlük, Selahattin Demirtaş’a da özgürlük’ diyerek seçilmişlerin yanında durduk” sözleriyle ilkesel duruşlarını ve tüm siyasi tutsaklar için adalet taleplerini yinelemiştir.

Deprem Bölgesinin Sorunları ve Hükümetin Vaatleri

Genel Başkan Özel, 6 Şubat depremlerinin ardından Malatya’da yaşanan mağduriyetlere geniş yer ayırmıştır. Hükümetin vaatlerini yerine getirmediğini belirterek eleştirilerde bulunmuştur.

• Konut Sorunu: Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bir yıl içinde 650.000 konutun teslim edileceği sözünü verdiğini ancak 2,5 yıl geçmesine rağmen bu hedefin çok gerisinde kalındığını belirtmiştir. Özel, “Malatya’da 101.000 konut sözü varken, teslim edilen konut sayısı 35.000’dir. 2,5 yıl sonra hala 75.000 kişi konteynerlerde yaşamak zorunda bırakılmıştır. Bu, iktidarın başarısızlığının bir kanıtıdır,” demiştir.

• Yerinde Dönüşüm: Yerinde dönüşüm için vaat edilen 750.000 TL hibe ve 750.000 TL kredinin, ortalama 3,8 milyon TL’ye ulaşan inşaat maliyetleri karşısında yetersiz kaldığını belirterek, bu rakamların acilen 1,5 milyon TL hibe ve 1,5 milyon TL kredi olarak güncellenmesi gerektiğini ifade etmiştir.

Ekonomik Kriz, Çiftçinin ve Emekçinin Durumu

Özel, ülkenin içinde bulunduğu ekonomik buhranın temel sorumlusunun iktidarın yanlış politikaları olduğunu savunmuştur.

• Tarımsal Kriz ve Don Felaketi: Malatya’da yaşanan don felaketinin kayısı başta olmak üzere tarımsal üretime verdiği zarara dikkat çeken Özel, hükümetin çiftçilere verdiği destek sözünü tutmadığını iddia etmiştir. “Yardım yapacağız dediler, şimdi Kasım ayına ertelediler” diyerek, çiftçilerin banka borçlarının faizsiz ertelenmesi ve zararlarının derhal karşılanması çağrısında bulunmuştur.

• Enflasyon ve Hayat Pahalılığı: Türkiye’nin gıda enflasyonunda dünya birincisi, yoksullukta ise Avrupa birincisi olduğunu belirten Özel, “19 Mart’ta yaptıkları darbe ile ekonomide 150 milyar dolarlık bir hasar yarattılar. Bu para, 6 Şubat depreminin maliyetinin 1,5 katıdır” diyerek, ekonomik kaynakların siyasi hedefler uğruna israf edildiğini öne sürmüştür.

• Genç İşsizliği: Türkiye’de ne eğitimde ne de istihdamda olan gençlerin oranının %35 ile rekor seviyede olduğunu ve bu durumun toplumsal bir buhrana işaret ettiğini vurgulamıştır.

İktidara Çağrı: Erken Seçim ve Adalet Talebi

Konuşmasında sık sık “Hükümet istifa” sloganlarına atıfta bulunan Özel, iktidarın meşruiyetini yitirdiğini ve ülkeyi yönetme kabiliyetini kaybettiğini iddia etmiştir.

• Erken Seçim Talebi: Cumhurbaşkanı Erdoğan’a seslenen Özel, “Artık yaşlandın, yoruldun. Ülkenin derdini duymuyorsun. Görev sürenin yarısındasın. 2,5 yıl senden, 2,5 yıl benden; gel 2 Kasım’da aday ol. Millet karar versin” diyerek erken seçim çağrısını yinelemiştir. Son anketlerde iktidar partisinin oy oranının %29’a düştüğünü belirterek, “Bu ülkeyi son yerel seçimleri kaybeden bir iktidar partisi yönetemez. %29 ile seni orada oturtmam!” ifadelerini kullanmıştır.

• Hukuk ve Adalet Vurgusu: Yargının siyasallaştığını ve muhalefete karşı bir baskı aracı olarak kullanıldığını savunan Özel, Ekrem İmamoğlu ve diğer belediye başkanları hakkındaki davaların delilsiz ve siyasi olduğunu belirtmiştir. “Tek bir delil olmadan hala iddianameyi yazmayanlar, arkadaşlarımızı iftiralarla içeride tutuyor” demiştir. Buna karşılık, Malatya’nın mevcut AK Partili belediye başkanının, bir önceki AK Partili yönetim hakkında yolsuzluk iddialarında bulunduğunu ancak savcıların harekete geçmediğini hatırlatarak, “Bu hukuk bir tek bize mi işliyor? Kendi belediye başkanın ihbarda bulunuyor, duymuyorsun. Yazıklar olsun böyle düzene!” demiştir.

Gelecek Vizyonu: “Türkiye İttifakı” ve Toplumsal Barış

Özel, konuşmasının sonunda CHP’nin gelecek vizyonunu ve iktidar hedefini ortaya koymuştur.

• Türkiye İttifakı: 31 Mart seçimlerindeki başarıyı “Türkiye İttifakı” olarak tanımlayan Özel, bu ittifakın sosyal demokratlar, muhafazakâr demokratlar, milliyetçi demokratlar ve Kürt demokratlar dahil olmak üzere toplumun tüm kesimlerini kucakladığını belirtmiştir. İktidarın kutuplaştırıcı ve mezhepçi siyasetine karşı bu birliğin daha da güçleneceğini ifade etmiştir.

• Barış ve Demokrasi: CHP’nin hem terörsüz hem de demokratik bir Türkiye’yi savunduğunu vurgulayan Özel, “Biz Mustafa Kemal’in askerleriyiz. Barışın da demokrasinin de teminatıyız” demiştir.

• Halkın İktidarı: Amaçlarının; yoksulların, köylülerin, emekçilerin ve emeklilerin temsil edildiği bir “halkın iktidarını” kurmak olduğunu söylemiştir. Bu iktidarın, gençlere yasaksız bir Türkiye ve vizesiz bir Avrupa vaat ettiğini, vergide adaleti, hakça bölüşümü ve toplumsal barışı tesis edeceğini belirtmiştir.

Genel Başkan Özgür Özel, konuşmasını, Malatya halkına teşekkür ederek ve partisine, adaylarına ve Türkiye’nin aydınlık geleceğine olan inancını tazeleyerek sonlandırmıştır.